21 Mart 2017 Salı

Leopold’un Sabunu

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY) “Tuhaf Etki” kategorisinde Leopold’un Sabunuadlı kitabı yayımladı. Berkan M. Şimşek’in kaleme aldığı ve editörlüğünü Cem Akaş’ın üstlendiği kitap raflardaki yerini aldı.

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yeni bir edebiyat dizisi başlattı. “Tuhaf Etki” adını taşıyan dizi, dünden bugüne Türkçenin sıradışı yapıtlarını bir araya getirmeyi hedefliyor. Berkan M. Şimşek’in ilk romanı olan Leopold’un Sabunu’nun editörlüğünü ise Cem Akaş üstlendi.

Leopold’un Sabunu, deneysel çalışmalara ilgi duyan Şimşek’in yazarlık, okurluk, yayıncılık, çeviri, intihal ve geçişken kimlikler gibi temalarla ördüğü, sürükleyici bir “edebiyat polisiyesi” niteliği taşıyor.

Künye Bilgisi: Leopold’un Sabunu Yazar: Berkan M. Şimşek

Fiyat (KDV Dâhil): 22 TL Ebat: 13,5 x 20 cm Sayfa Sayısı: 312

Zihin Topoğrafyası


42 Maslak Art!SPACE Gallery, sanat tutkunlarını yine ilgi çekici bir sergiyle buluşturmaya hazırlanıyor. Bugünün sanat-piyasa koşullarında ikili veya çoklu ilişkiler ağıyla kendisini var etmeye çalışan sanatçı profiline muhalif yaklaşımları ve bu tavrı kendi sanatsal pratiklerine taşıyan projenin ilk sergisinin açılışı 5 Nisan’da Art!SPACE Gallery’de gerçekleşecek. Kerim Kılıçarslan ve Erkan Özdilek’i bir araya getiren sergi, günümüz sanatındaki üretim pratiklerinin ve üretilen sanat nesnesinin yeniden tanımlanmasına yönelik bir tavır sergilemesiyle dikkat çekiyor.

Resim, fotoğraf, video, ışık ve ses yerleştirmelerinden oluşan uzun soluklu ve çok katmanlı bir proje olan Zihin Topoğrafyası, land art (arazi sanatı) uygulamalarının yanı sıra sergi mekanına özgü tasarlanmış enstalasyonları ile de içeriyor. İlk adımı 42 Maslak Art!SPACE Gallery’de gerçekleşecek olan bu proje uluslararası bir dizi sergi, sunum, workshop ve tüm bu sürecin belgelendiği bir kitaba dönüşecek uzun ve zorlu bir çalışma sürecinin ürünü olarak öne çıkıyor.

Özdilek ve Kılıçarslan’ın,“Zihin Topografyası”isimli projelerini oluşturma, araştırma ve üretim süreci bağlamında; küratöryel sergilere ve sanat alanındaki ilişkisel ağı merkezine alan üretim modeline bir alternatif sunmaktadır. Sergilenen işler, estetik olanla ve kavramsallık arasındaki ilişkide olduğu gibi, mahrem olanla güncel-politik olan arasında da hassas bir denge kurarken, Kapadokya’nın sıra dışı coğrafyasında yer alan birey ve toplum arasındaki etkileşimin görünür kılınmasına da katkıda bulunuyor.

Zihin Topoğrafyası Hakkında:

“Proje dahilinde Erkan Özdilek alt başlık olarak belirlediği ‘Sinyal Beklerken’ isimli projesine ait, projenin üretim ve araştırma sürecinde gerçekleştirdiği çizim, resim ve enstalasyon gibi çok sayıda farklı mediumu kullandığı çalışmalarının bir bölümünü izleyici ile buluşturacak. Özdilek’in çalışmaları çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği coğrafyadaki (Yeşilhisar, Soğanlı, Erdemli Vadisi) oluşumlar, olgular ve dinamikler üzerine kurulu bir söylem olarak tanımlanabilir. Sanatçı, yapıtlarında kişisel hafıza ile toplumsal hafıza arasında bir ilişki ortaya koyarak kendi varoluşunun izlerini taşıdığı gibi birçok eski medeniyetin de izlerini taşıyan bu saklı toprakları üretiminin merkezine koyuyor ve resim yapma pratiğinin çok ötesinde bu coğrafyanın kendi sanat pratiğindeki kodlarını keşfettiği bir yolculuğun ve bir ‘eve dönüş hikayesi’nin belgelerini sunuyor.

Kerim Kılıçarslan’ın “On / Off Land” adlı projesini biçimlendiren unsurların başında; küreselleşen ve bilgi akışının hızına yetişemediğimiz dijitalleşen dünyada -zaman ve mekan algısı bağlamında- bireyin kendisinin ait olduğu kültürel coğrafyada yeniden konumlandırmasına yönelik bir bakış yer almaktadır. Buradan hareketle, arazide seçilen çalışma mekanlarının kendi belleği üzerinden elde edilen verileri, bugünün hızlı tüketim dünyasının temsil biçimleriyle bir araya getiren Kılıçarslan, topografyayı yeniden konumlandırarak, çizim, resim gibi kendi üretim pratiğinde sıklıkla kullandığı mediumların yanı sıra bir dizi dijital tabanlı ve mekânsal yeni işlerle, çalışma sürecinde adeta bir haritası çıkartılmış olan coğrafyada deneyimlediği sürecin izlerini mekana taşıyor.

İki sanatçının bu topografyaya yaklaşımları; mekanla ilişkileri ve üretimleri bağlamında her ne kadar kesişse de içeriden ve dışarıdan iki farklı dinamik bakışı da biraraya getiriyor.” @Marcus Graf

Açılış:5 Nisan Çarşamba saat 19.00, 42 Maslak Art!SPACE Gallery

Ziyaret saatleri: Pazartesi - Cuma 09:00 - 19:00 Cumartesi - Pazar 10:00 – 18:00

42 Maslak Art!SPACE Gallery
Tel: 0212 276 00 42

14 Mart 2017 Salı

MERCEDES-BENZ FASHION WEEK ISTANBUL

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul Sonbahar/Kış 2017 sezonu 20-24 Mart 2017 tarihleri arasında İstiklal Caddesi'nde bulunan tarihi Cercle d'Orient binasını kapsayan yeni nesil yaşam merkezi Grand Pera’da gerçekleşecek. Moda dünyasının tüm önemli aktörleri tarafından heyecanla beklenen etkinlik, Sonbahar/Kış 2017 koleksiyonlarının sunumu dışında, marka ve tasarımcıların satış etkinliklerinden modayı farklı boyutlarıyla konu alan film gösterimlerine zengin bir programla dokuzuncu sezonunu karşılamaya hazırlanıyor.

Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul, dokuzuncu sezonunda sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de en büyük uluslararası moda etkinliği olma özelliğini sürdürecek. Uluslararası moda takvimi doğrultusunda her sene iki kere düzenlenen etkinlik, marka ve tasarımcılara gerek koleksiyon sunumları, gerekse son tüketiciye hitap eden satış etkinlikleri ile 360 derecelik bir platform sağlıyor ve Türkiye'de tasarımın ve hazır giyimin global ölçekte konumlandırılmasına katkıda bulunuyor. Bu doğrultuda, sektör profesyonellerine 18 ay sonrasının akım, renk, kalıp ve stillerini veren dünyanın en prestijli trend tahmini ajanslarından Nelly Rodi, Sonbahar/Kış 2018 ve İlkbahar/Yaz 2018 sezonlarına seminerleriyle Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul resmi programında yer alıyor. Ayrıca seçili marka ve tasarımcılar, pop-up mağazalarla moda haftasından başlayarak bir ay boyunca Grand Pera bünyesinde son tüketici ile buluşma fırsatı yakalayacaklar. "Fashion in Motion" seçkisi ise, Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul küratörlüğünde bir araya getirilen moda filmlerini etkinlik davetlileriyle buluşturacak. Her sezon desteklediği tasarımcının koleksiyonunu sunan etkinlik isim sponsoru Mercedes-Benz bu sezon Türk moda sektörünün sıra dışı tasarımcı markalarından DB BERDAN'ın Sonbahar/Kış 2017 koleksiyonunu “Mercedes-Benz presents DB BERDAN” adıyla sunacak. Defile, sunum ve sergiler haricinde farklı etkinlikler İstanbul’un farklı noktalarında moda, yaşam stili ve farklı sanat disiplinlerini birleştirerek uluslararası ölçekte ses getirecekler. Bu sezon da etkinlik fotoğraflarında Getty Images’ın, videolarında da InDigital’ın imzası olacak.

TUANA KILIÇLI BERMUDA KADIN ÜÇGENİ

“Tanrı’nın kadına verdiği mucizeleri bu kitapta yeniden keşfedeceksiniz” diyen yazar Tuana Kılıçlı, uzun süre üzerinde çalıştığı ve bilimsel veriler ile ünlü isimler tarafından kadın üzerine söylenmiş sözlere de yer verdiği kitabında, kadın olmaktan utanç değil aksine gurur duyulması gerektiğini savunuyor. Yaradılışta kadınlara verilmiş mucizeleri ve nimetleri inancı asla yitirmeden ve doğruların peşinden koşmaktan yorulmadan yaşamaları gerektiğini dile getiren yazar okuyucularına kitabında hayatta verilenlerle yetinip kadercilik oynamayı mı, yoksa hak edileni alıp, hak edilen yerde olunması mı gerektiğini de sorgulatıyor. Hayatı her yönüyle yaşayabilmeyi, görebilmeyi dileyen ve bazı zamanlarda da fütursuzca içindekileri dillendirmeyi seven bir kadın olduğunu ifade eden Tuana Kılıçlı, kitabında kadın ve erkekleri birbirlerine yeniden keşfettirecek. Kendini bu dünyanın rahminde oluşan ve milyarlarca insanın oluşturduğu devasa tiyatroda bir figüran yada kendi dünyasındaki tiyatrosunda başrol oyuncusu olarak tanımlayan yazarın “Bermuda Kadın Üçgeni” isimli ilk kitabı oldukça ses getireceğe benziyor.

Kitap Hakkında

Kadın ve erkek arasında bir eşitsizlik varsa terazi kadınlar lehine ağır basar. Ama toplum insanı aksine inanmaya zorlar. Kadın egosu utanmak ve ayıp kavramlarıyla bir cendere içinde tutulur.

Seks özellikle kadınlar söz konusu olduğunda bir tabu haline getirilir. Hâlbuki seks türümüzün devamını sağlamanın -yani anneliğin- ayrılmaz bir parçasıdır.

Seksin duygusal alt yapısını hazırlayan aşk ise bencil ve ikiyüzlüdür. Tabuları yıktırır. İki tarafa farklı roller verir, farklı oyunlar oynamaya zorlar. Teklifsizdir; sinsice gelir ve sinsice elini eteğini çeker. Gittikten sonra bile tekrar gelmesi için yalvartır.

Kadın erkek ilişkilerinin devamlı ve sağlıklı olması için bu üçlünün yani ego, seks ve aşkın canlı tutulması şarttır.

Kitap Hakkında Ne Dediler?

“Hayatı yakalamak ve insanları gerçek kimlikleri ile tanımak zordur. Zoru başaran, hayatı yakalayan ve kendini çok iyi tanıyıp anlatan bu kadını kutluyorum.” Nuri Alço

Yazar Hakkında

1981 yılında Tokat’ta doğdu. Onbeş yaşında İstanbul’a yerleşti. Beş kardeşin en küçüğü olan Tuana Kılıçlı okumayı öğrendiği zamandan itibaren gördüğü her şeyi okumaya çalışan ve sürekli yazılar,mektuplar yazan;hayata dair bir çok şeyin yazmak ve okumaktan ibaret olduğunu savunan ve bu sayede hayata çok farklı bakan bir yazardır.

Liseyi bitirdikten sonra hayata karışmayı tercih eden yazar, ilk olarak tıbbi bir firmada reprezant olarak çalışmaya başladı. Daha sonra bir cast ajansa ortak olan Tuana Kılıçlı, daha bir gazetede reklam müdürü olarak görev aldı.

Belli bir süre çalıştıktan sonra kendini tamamen yazılarına vermek için işi bıraktı. İlk kitabının ardından yeni romanı üzerinde çalışıyor.

Türkiye’de hemen hemen gidip görmediği yer kalmayan yazar yazdıklarının toplumun bilmesi gereken temel şeyler olduğunu, gezdikçe, insanlarla konuştukça, onları tanıdıkça kendini ne kadar az tanıdığını keşfettiğini ve bu sebeple kitabının mutlaka okunması gerektiğini ifade ediyor.