30 Ağustos 2017 Çarşamba

PORCİNİ MANTARI


Grand Hyatt İstanbul konumu itibariyle şehrin gürültüsünden uzak 34 Restoran’ında bahar menüsüne doğanın bereketli ve lezzetli tadı porcini mantarı ile birbirinden farklı, lezzetli tariflerle özel bir menü oluşturdu.

Porcini mantarının birbirinden farklı yorumlarla pişirilmiş hali 18-30 Eylül tarihleri arasında 34 Restoran’da bu lezzet deneyimini yaşamak isteyenleri bekliyor.

Porcini mantarlı tarifler arasında deniz mahsulleriyle yapılan salata ya da ana yemeğin yanı sıra ravioli ve risottolu seçenekler de yer alıyor.

Taze baharatlı zeytin yağı eşliğinde, ahtapot ve radicchio ile harmanlanmış porcini salatası; porcini ve Manyas lor dolgulu safran soslu ravioli; tereyağı sosuyla lezzetlendirilmiş porcini ve ıspanaklı, dinlendirilmiş bistecca kemikli kaburga; taze soğan-ıspanak sos ile taçlandırılmış sote porcini üzerinde ızgara palamut fileto 34 Restoran’ın sonbahar menüsünde yer alan favori lezzetlerden sadece birkaçı.

SAVAŞTA VE BARIŞTA DİKTATÖRLER


Jessica L. P. Weeks’in diktatörlerin dünya barışına yönelik tehditlerini tarihsel ve istatistiksel sonuçlarıyla ele aldığı Savaşta ve Barışta Diktatörler kitabı, İnkılâp Kitabevi’nden çıktı.

Diktatörlerin savaş başlatma nedenlerini, bu savaşların uluslararası etkilerini ve cunta rejimlerinin karar alma süreçlerini inceleyen Savaşta ve Barışta Diktatörler, gücü kısıtlanmayan liderlerin psikolojik özelliklerini de analiz ediyor.

Wisconsin-Madison Üniversitesi öğretim üyesi olan ve otoriter rejimlere sahip ülkelerin dış politikalarını inceleyen Jessica L. P. Weeks’in diktatörlerin gücü ele geçirme stratejilerini anlattığı kitapta, sivil kitleleri bulunan diktatörler, cuntaların iç işleyişleri, patronların diktatörlerle ilişkileri irdeleniyor.

Weeks, kitabında “Neden bazı diktatörler güç kullanımı konusunda bu denli riskli, hatta bazı açılardan çılgınca kararlar alırken, ötekiler askeri güç kullanma kararlarında çok daha ihtiyatlıdır? Neden bazı otoriter liderler kendilerini sadece kazanılabilir savaşlarla sınırlarken, ötekiler ülkelerini kaçınılması kesinlikle mümkün olmayan yenilgilere sürükler? Ve neden bazı diktatörler yenilgiye dayanıklılık gösterirken ötekiler savaşın kaybedilişini izleyen günler içinde devrilir?” sorularına yanıt arıyor.

Selim Sezer’in çevirdiği Savaşta ve Barışta Diktatörler, içerdiği veriler, istatistikler ve analizler ile otoriter rejimlerin uluslararası manevralarını analiz etmek isteyenler için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.

Jessica L. P. Weeks
University of Wisconsin-Madison’un Siyaset Bilimi bölümünde öğretim üyesi. Demokratik ve otoriter rejime sahip ülkelerde uygulanan politikaların, bu ülkelerin dış politikalarına yansıması üzerine çalışmalar yapıyor. 2001’de The Ohio State University Siyaset Bilimi bölümünden mezun olan Weeks, yüksek lisansını The Graduate Institute Geneva’nın Uluslarası Tarih bölümünde, doktorasını da Stanford University Siyaset Bilimi’nde yaptı. American Political Science Review, The American Journal of Political Science, World Politics ve International Organization’da makaleleri yayımlandı. Savaşta ve Barışta Diktatörler yazarın ilk kitabı.

Arka kapaktan:

Diktatörlerin uluslararası ilişkilerdeki davranış biçimlerini ve politika belirleme süreçlerini ele alan Savaşta ve Barışta Diktatörler’de dikta rejimleri ve çatışmaların arkasındaki dinamikler, istatistikler ve tarihi dönemeçler üzerinden anlatılıyor…

Savaş ve çatışmaların başlatılmasında ülkelerin yönetim biçimleri ne kadar etkili?

Ülke içi kitlelerin etkili olamadığı rejimlerde savaş öncesi ve sonrası hangi yaptırımlar devreye giriyor?

Cuntalar, patronlar, güç sahipleri ve aygıtlar dış politikada hangi eğilimleri gösteriyor?

Uluslararası ilişkiler konusunda karar alma süreçleri otokrasilerde nasıl işliyor?

Diktatörler yerlerini sağlamlaştırmak için hangi adımları atıyor?

Savaş kaybeden diktatörler koltuklarını nasıl koruyor?

Diktatörler farklı zaman dilimlerinde ve dünyanın farklı coğrafyalarında birbirine benzer hangi uygulamalara yöneliyor?

25 Ağustos 2017 Cuma

Gardenya Lounge


NG Sapanca’nın yeni seçeneği Gardenya Lounge dünya lezzetlerini barındıran a la carte menüsü, birbirinden leziz kokteylleri ve akşamları canlı müzik performanslarıyla tüm gün konuklarına keyif dolu dakikalar yaşatıyor.

Gardenya Lounge; kinoa salatası, pizza ve makarna çeşitleri, fajita, Norveç somonu, tiramisu gibi farklı damak zevkine hitap eden tatları barındıran zengin menüsü, günün her saatinde misafirlerinin lezzet şöleni yaşamasını sağlıyor.Konuklar Gardenya Lounge’ın göz alabildiğine bahçe manzaralı terasında da içeceklerini yudumlayarak doğanın tadını çıkarıyor.

Lounge’ın yanında, Playstation 4, XBOX 360, Street Basketball, Air Hokey, Need For Speed Run, Super Bike2, Nostalji Atari Oyunları, langırt gibi oyunların bulunduğu Oyun Salonu’nda hem çocukların hem de gençlerin uğrak noktası haline geliyor.

Her yaşa ve her zevke hitap eden Gardenya Lounge NG Sapanca’nın en keyifli adresi oluyor.

“Igudesman & Joo” İstanbul’a Geliyor

YouTube'daki videolarıyla bugüne kadar 35 milyonun üzerinde izleyiciyle rekor kıran ikili, 15 Eylül akşamı, “Turkcell Platinum Istanbul Night Flight” konserleri kapsamında sahne alacaklar. Popüler kültür ile birlikte klasik müziğin coşkulu enerjisini ortaya koyarak hazırladıkları şovları, ikilinin göz kamaştırıcı virtüözlüğüyle birleşecek. Şovlarında adeta bir miktar sihir de kullanan Igudesman & Joo, izleyenleri de şovun her dakikasına dahil edecek ve kahkaha dolu şahane bir müzikal konser çıkaracak.

Tarihi Mekânda Çok Özel Bir Piyano

Topkapı Sarayı’nın 1. avlusunda bulunan, dünyanın ilk müzesi olarak da bilinen ve ülkemizin en önemli tarihi büyülü yerlerinden biri olan Aya İrini’de gerçekleşecek bu eşsiz müzikal konserde Hyung-ki Joo, Zuhal Müzik’in katkılarıyla 1853 yılından beri dünyanın en iyi piyanolarının üreticisi “Steinway & Sons”ın piyanosunu kullanacak. Joo’nun virtüözlüğü ile piyanonun görkemli ve mükemmel sesi Aya İrini’nin tarihi atmosferinde tüm dinleyicileri etkisi altına alacak.

Istanbul Night Flight etkinlikleri Events Across Turkey organizasyonu ile ayrıcalıklar dünyası Turkcell Platinum ana sponsorluğunda düzenleniyor. Dünyaca ünlü yıldızlar, “Turkcell Platinum Istanbul Night Flight” konserleri kapsamında, 15 Eylül – 29 Ekim tarihleri arasında Aya İri’nin büyülü atmosferinde müzikseverlerle buluşacak.

15 Eylül Cumartesi Aya İrini Igudesman&Joo

Klasik müzikte bir çığır açan Dünyaca Ünlü ikili Aleksey Igudesman ve Hyung-ki Joo 'Turkcell Platinum Istanbul Night Flight’ konserleri kapsamında ‘And Mozart Now ’turnesiyle İstanbul dinleyicisiyle buluşuyor.

14 Ekim Cumartesi Aya İrini Berlin Senfoni Oda Orkestrası

Dünyaca ünlü Şef Jürgen Bruns yönetiminde Berlin Senfoni Oda Orkestrası ve bağlama virtüözü Erdal Akkaya ilk kez Aya İrini sahnesinde buluşacak.

28 Ekim Cumartesi Aya İrini Salut Salon

Albümleriyle sayısız ödüle sahip olan Salut Salon, dünya turnesiyle ilk kez İstanbul seyircisi ile buluşacak.

29 Ekim Pazar Aya İrini Athena / An Epic Symphony

İlk kez Senfoni Orkestrası’nın eşliğinde prömiyerini yapacak olan An Epic Symphony sahnesinde Athena, İmamyar Hasanov ve Yusuf Taşkın sahne alacak.

23 Ağustos 2017 Çarşamba

Hollywood’un Yıldızları İstanbul’u Keşfetti



Madame Tussauds İstanbul’un düzenlediği etkinlikle, Hollywood yıldızı Bruce Willis, şehrin tarihi ve turistik mekanlarını tanıtan gezi otobüsü Big Bus’la İstanbul turu yaptı. İstanbul’un kültürel tanıtımına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlik, şehrin ikonlarından biri haline gelen Hilton İstanbul Bosphorus’ta, Audrey Hepburn eşliğinde ünlü beş çayı ile devam etti. Etkinliğe Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katılımı ve konuşması ile destek verdi.

250 yılı aşkın tarihiyle dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesi Madame Tussauds, Hollywood yıldızlarına İstanbul’u gezdirdi. Filmleriyle gişe rekorları kıran Bruce Willis’in figürü İstanbul’un tarihi ve kültürel kimliğini yerli ve yabancı turistlere tanıtan gezi otobüsü Big Bus’ta şehir turunun keyfini çıkarırken davetliler de ona eşlik etti. İstanbul’un kültürel tanıtımına katkı sağlamak amacıyla düzenlenen gezi, Atatürk Kültür Merkezi önünden başladı, Perşembe Pazarı üzerinden Karaköy, Vodafone Arena ve Cumhuriyet Caddesi rotasında devam etti ve son olarak Harbiye’de tamamlandı.

İstanbul’un merkezinde yer alan ve şehrin ikonlarından biri haline gelen Hilton İstanbul Bosphorus’ta, ünlü oyuncu Audrey Hepburn’un balmumu figürü eşliğinde düzenlenen çay saati ile devam eden etkinliğe Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katılımıyla destek verdi. Son dönemde turizmde yaşanan gelişmeleri ve Beyoğlu’nun İstanbul turizmi içerisindeki yerini katılımcılarla paylaşan Demircan, “Bir şehrin hikayesi aynı zamanda içinde yaşayan insanların da hikayesidir. Madame Tussauds’un figürleri bize onların hikayelerini düşündürüyor, bizi onların yaşanmışlıklarına çekiyor, insanın insanı tanıma arzusundan çıkan bu merak Beyoğlu’na değer katarken aynı zamanda şehri kültürel, sanatsal olarak ileri götürüyor. Gençliğimde bir Londra seyahati öncesinde Londra’daki Madame Tussauds’yu ziyaret etmeyi daha Türkiye’deyken planlarıma dahil ettiğimi hatırlıyorum. Şimdi bu cazibe merkezi bizim şehrimizin ortasında ziyaretçilerini bekliyor. Madame Tussauds gibi uluslararası markaların Beyoğlu’nun çekiciliğini artırdığını düşünüyor ve destekliyorum” dedi.

Madame Tussauds İstanbul Genel Müdürü Sarper Hilmi Suner de Beyoğlu’nun kültürel tanıtımında ve gelişiminde Madame Tussauds İstanbul’un etkisini değerlendirdi. Suner konuşmasında, “Bulunduğu her şehirde o şehrin en merkezi, en ikonik mekanlarında yer alan Madame Tussauds, İstanbul’da da olması gereken tek yerde, Beyoğlu’nda yerini aldı. Özellikle son zamanlarda turist sayısında yaşanan artış misafir sayımızı ciddi oranda artırdı. Turizmdeki bu olumlu tablo bizi yeni yatırımlar konusunda cesaretlendiriyor. Madame Tussauds’nun İstiklal Caddesi’ne bir değer kattığını düşünüyor ve bu yönde de çok güzel geri bildirimler alıyoruz. Yerli ve yabancı turistlere keyifli anılar bırakırken, Beyoğlu’na dolaylı da olsa katkı yapabildiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

İstiklal Caddesi üzerindeki Grand Pera binasında ziyaretçilerini karşılayan Madame Tussauds İstanbul’da; tarih, kültür-sanat, spor ve eğlence dünyasından 60’a yakın balmumu figürü arasında Mustafa Kemal Atatürk, Mevlana, Arda Turan, Angelina Jolie, Brad Pitt, Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ, Justin Bieber, Madonna, Michael Jackson gibi isimler yer alıyor. Ziyaretçiler bu ünlü isimlerin figürlerini yakından incelerken Messi’ye çalım atıp, Kıvanç Tatlıtuğ’la aynı koltukta selfie çekecekleri, Michael Jackson’ın kostümüyle dans edip Mozart’ın piyanosunu çalarken video paylaşacakları eşsiz bir eğlence fırsatı yakalıyor. Madame Tussauds İstanbul ziyaretçilere yıldızlara dokunmanın heyecanını yaşatırken farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda yaşamış olan ünlü isimlerle yanyana gelme fırsatı sunuyor.

16 Ağustos 2017 Çarşamba

SEYAHAT EDENLERE ÖZEL BESLENME ÖNERİLERİ

SEYAHAT EDENLERE ÖZEL BESLENME ÖNERİLERİ

Bu tatilde şöyle vurayım yollara, o kent senin bu kent benim gezeyim diye bir plan yapıyor ya da iş nedeniyle sık sık seyahate çıkıyorsanız, dikkat! Bu seyahatlerin bedeli fazla kilolar olabilir. Adeta “seyahat hatırası” olarak alınan kilolardan uzak durmak ve sağlıklı beslenmek istiyorsanız, Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler’in önerilerine kulak verin.

Tatil ya da iş nedeniyle yapılan seyahatler metabolizmamızın da bozulmasına neden olabiliyor. Özellikle de sık seyahat eden, iş yoğunluğu yüksek, sürekli stres altında olan kişilerin düzensiz ve kötü beslenmesi kilo kontrolünü de zorlaştırıyor. Bunun en önemli nedenlerinin başında da yolculuklar sırasında ilginç şekilde abur cubur yemek isteğinin artmasının yanı sıra normal tüketimimizden çok daha fazlasını yeme ihtiyacımız geliyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, alıştığımız beslenme rutinlerimizin dışına çıkılmasının seyahat boyunca sağlıksız yiyecekleri tercih edeceğimiz anlamına gelmediğini söylüyor. Tabi ki de küçük kaçamaklar konusunda özgür olsak da bunları diğer öğünlerde daha dengeli beslenerek telafi etmek gerekiyor. Peki, seyahatlerde hem sağlıklı beslenmek, hem de kilo almamak mümkün mü? Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, konuyla ilgili verdiği ipuçlarını dikkat ederek bunun mümkün olabileceğini söylüyor...

Güne kahvaltıyla başlayın

Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı hiçbir şekilde atlamayın. Bu sayede hem gün içinde daha zinde olabilir hem de fazla kalorili besinlere daha az rağbet edersiniz. Açık büfe kahvaltılardan mümkünse uzak durmaya çalışın. Peynir, zeytin, domates, salatalık, yeşillikler, tam tahıllı ekmek, meyveleri içeren Akdeniz tarzı bir kahvaltı tercih edin. Eğer bunları bulamıyorsanız şöyle bir kombinasyon yapabilirsiniz; meyve ve süt yanına omlet ya da sütle tahıl gevreği yiyebilirsiniz.

Sucuk, salam, jambon, sosis, pastırma gibi mümkün olduğunca işlenmiş et ürünlerinden kaçının. Protein ihtiyacınızı diğer öğünlere saklayın. Kahvaltının yanında açık çay veya kahve içebilirsiniz tabii şekersiz olmak kaydıyla…

Protein ağırlıklı beslenin

Öğünlerde protein ağırlıklı beslenme gün içerisinde tok kalmanıza yardımcı olacaktır. Bu nedenle mümkünse ızgara, haşlama veya fırında pişmiş etleri yemeği tercih edin. Yağda kızartılmış ürünlerden kaçının.

Bağırsaklarınız için sebze tercih edin

Hava değişikliği ve sürekli oturma pozisyonu gibi nedenler bağırsak hareketlerinin yavaşlatıyor. Bu da hem seyahatler sırasında çok ciddi sıkıntı yaratıyor, hem de uzun dönemde kilo almanıza neden olabiliyor. Bunu önlemek için öğünlerden bir tanesinde mutlaka sebze yemeğe gayret göstermek gerektiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, “Beyaz ekmek yerine esmer ekmeği tercih edin. Ayrıca gün içinde ziyaret edeceğiniz yerlere mümkün olduğunca yürüyerek gitmeye çalışın. Bunun yanında eğer imkanınız varsa bir kupa yeşil çay içmek, öğün aralarında kayısı, erik ve incir yemek de bağırsak hareketlerinizi hızlandırmaya yardımcı olacaktır” diyor.

Fast food tükettiyseniz hareket edin

Özellikle seyahatlerde fast food restoranları en sık ziyaret edilen yemek yeme noktaları oluyor. Ancak gerek uzun süre tokluk sağlamaması, gerekse içeriğindeki sağlıksız gıdalar nedeniyle pizza, hamburger tarzı fast food besinlerden ne kadar uzak kalırsanız kendine o kadar çok iyilik edersiniz. Eğer tüketmek zorundaysanız ya da canınız istiyorsa akşam öğünü yerini öğlen öğünlerini tercih edin. Ama hareket etmeyi de unutmayın! Aynı gün içerisinde veya ertesi günü daha aktif olarak daha çok enerji harcamaya çalışın.
Su içmeyi ihmal etmeyin

Genelde seyahat halindeyken sık tuvalete çıkmamak için sıvı tüketimi azalıyor. Bu durumda vücudumuz susuz kalabiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, ağız ve burunda kuruluk ve idrarın koyu renk almasının vücudun susuz kaldığının göstergesi olduğunu söyleyerek, “Dolaşım ve bağırsak sisteminin sağlıklı ve düzenli çalışabilmesi için seyahat boyunca günde en az 1.5 litre su içmeye özen gösterin” diyor. Seyahatte su içmek aklınıza gelmiyorsa telefonunuza belli aralıkla alarmlar kurabilirsiniz veya su içmeyi hatırlatacak uygulamalarda kullanabilirsiniz. Eğer suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa içerisine limon, kabuk tarçın, salatalık veya taze nane atarak farklı tatlar elde edebilirsiniz.

Ayrıca, enfeksiyonlardan korunmak için kesinlikle musluk suyu içilmemesi ve kapalı şişe sularının tercih edilmesi çok önemli.

Tatlımızı paylaşalım
Seyahatlerin vazgeçilmezleri arasında tatlılar da var. Gittiğimiz yerlerin yöresel tatlarından mutlaka yemek istiyorsanız, tatlınızı birlikte seyahat ettiklerinizle paylaşabilir ya da aldığınız porsiyonu küçültebilirsiniz. Tatlının yanında sade kahve içebilirsiniz. Kahve kan şekerinizin hızlı yükselmesini engeller.

Tatlı yerine meyve tercih edebilirsiniz. Meyvenin glisemik indeksi tatlıya göre daha düşük olduğundan kan şekerimiz çok hızlı yükselmesini engeller. Meyvenin yanında da süt veya yoğurt tercih ederek içindeki şekerin kana daha yavaş karışmasına yardımcı olursunuz.

Peşimizi Bırakmayan Aşk Şiirleri

Peşimizi Bırakmayan Aşk Şiirleri

Ali Aydın’ın ilk şiir kitabı “Sobe” raflarda yerini aldı. Ceres Yayınları’ndan 12 Temmuz’da çıkan Sobe, sevdadan ayrılığa, acıdan sevince okurun hissettiği bütün duygulara tercüman oluyor. Bu kitabında Ali Aydın, sıradanlaşmış ve sürekli tüketilen sahte aşklar yerine yaşanmış, hayatın içinden ve peşimizi bırakmayan aşkları konu alıyor. Sobe kitabı için bir gün mutlaka herkes aşka yakalanacak diyen Ali Aydın aşk tanımını ise şu sözleriyle açıklıyor, “dönüp baktığımızda yasak bir elmanın yenmiş olmasının bile sebebidir aslında aşk.”.

Yaşanmış ve yaşanacak aşklar

Ali Aydın Sobe şiir kitabını, özden bir kitap ve yaşanmış, yaşanılan ve yaşanabilecek aşklardan, sevdalardan, ayrılıklardan, kavuşmalardan, hasretlerden, ağrılı, sancılı, yaralı kalplerden bir derleme olarak tanımlıyor. Aydın’a göre Sobe, yalnızca gidilmiş şehirlerde değil henüz gidilmemiş, görülmemiş şehirlerde adı bilinmeyen insanların aşklarını, duygularını içinde barındıran bir harman.

Yazar Ali Aydın

Mardin’in Midyat ilçesinde dünyaya gelen Ali Aydın, ilköğrenimini Diyarbakır, orta ve lise eğitimini ise İstanbul’da aldı. Aydın, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme bölümünde lisans bölümünden mezun oldu. Sonrasında, İstanbul Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme Yüksek Lisans ve York University – USA İşletme Ana Bilim Dalı, Yönetim Bilimleri alanında doktora öğrenimini tamamladı. İş dünyası ve kişisel gelişim üzerine kitapları da kaleme almakta olan Aydın, ikinci şiir kitabının hazırlıklarına da devam ediyor.