22 Eylül 2014 Pazartesi

“Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” ücretsiz film gösterimleri


24 Eylül 2014 Çarşamba günü Ümit Topaloğlu’nun “Hayatım Pul: Bir Filateli Öyküsü” ile 6. sezonunu açacak olan “Bir Belgesel, Bir Gazeteci, Çay ve Simit” etkinliği her çarşamba bir belgeseli seyirciyle buluşturacak. Gösterim öncesi çay ve simit ikramının yapıldığı etkinlikte gösterimden sonra belgeselin yaratıcılarıyla söyleşi gerçekleştiriliyor. 
Etkinlikler ücretsiz ve herkese açıktır.
Levent Kültür Merkezi Onat Kutlar Sinema Salonu 
Her Çarşamba saat 19:00'da gösterimler


24 Eylül 2014 
“HAYATIM PUL: BİR FİLATELİ ÖYKÜSÜ” Türkiye/ 2010 / 30' / Türkçe / İngilizce Altyazı

Yönetmen: Ümit Topaloğlu
Özellikle orta yaş ve üstü kuşakların neredeyse tamamına yakını hayatlarının belli dönemlerinde pul biriktirmişlerdir. Pul biriktirme işini profesyonel olarak sürdüren kişilerin ortak adıdır “filatelist''. Sistematik şekilde pul, damga, mektup, posta kartı ve doküman toplama işlemi olarak tanımlanan filateli kelimesi, Yunanca philos (sevgi) ve ateles (vergisiz) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşur. Belgesel sayısı hızla azalan filatelistlerin bireysel öykülerinden yola çıkılarak, pulun tarihsel gelişim süreci ve pulun idelojik konumu anlatılmaktadır. “Bir pula karşılık neleri değişirsiniz?''sorusuna verilen yanıtları görünce filatelistlerin pul sevgisinin büyüklüğüne ve pullarla birlikte topladıkları öykülere şaşıracaksınız…

1 Ekim 2014
“NASIL GİDİYOR RUDOLF MINING?”
Letonya / 2010 / 62’ / DigiBeta / 16:9 / Renkli / Letonca / İngilizce Altyazılı

Yönetmen: Roberts Rubins
Rudolf, film yapımcılığını takıntı haline getirmiş 13 yaşında bir çocuktur. Aslına bakarsanız, bu onun gerçekten düşkün olduğu tek şeydir. Korku filmleri ana ilgi alanını oluşturmakta ve korku filmi çekerken (defter sayfalarına kare kare çizip, sonra hızlıca çevirip akış yaratma gibi) özel teknikler kullanmaktadır. Filmleri, canlı film müziği eşliğinde slaytlar halinde göstermektedir. Rudolf’un hikâyesi bir erkek çocuğunun hayal dünyası ile onu çevreleyen toplum arasındaki çatışmayı canlandırmaktadır. Herkes kendisinden belli kurallar ve dogmalara göre yaşamasını beklemektedir. Bununla nasıl başa çıkmaktadır? En büyük sürpriz, Rahibin Rudolf’a oynatılabilecek bir film yapmasını teklif etmesidir.

8 Ekim 2014
İKİ BELGESEL BİRDEN

“İNCİ DİŞLİ KARDEŞİM”  Türkiye / 2014 / 45'/ Türkçe / İngilizce Altyazılı
Yönetmen: Gül Muyan
Belgesel Zonguldak maden işçisini anlatıyor. Zonguldak'ta madencilik erkekler için neredeyse kaderdir. Bu topraklarda, babası madenci olan işçinin oğlu da, muhtemelen madenci olacaktır. Yaşanan tehlikeli, acımasız, sert bir öyküdür. Çünkü yerin yedi kat dibinde ekmeğini kazanmaya çalışan bu adamlar, kolaylıkla kaza geçirebilir, ölebilirler. Doğası gereği zaten güç bir meslek olan madencilik, 2000'li yıllardan bu yana, belki de en zor dönemini yaşamaktadır. Taşeron sistem maden ocaklarına girmiş, çalışma koşulları iyice zorlaşmış, harcanan emek güvencesizleşmiş, kaza ihtimali artmış, bunlara bağlı olarak ölüm oranı da yükselmiştir.
“MÜKELLEF”
Türkiye /2010 /27' /Türkçe/İngilizce Altyazı Yönetmen: Elif Ergezen
Belgesel Zonguldak Kandilli maden ocaklarında işçi mükellefiyeti dönemindeki devletçilik uygulamalarından bugünkü özelleştirme politikalarına uzanan bir dede-torun ve bir baba-oğlun paralel öykülerini işliyor.

15 Ekim 2014
“SÜRYOYO” Türkiye / 2000 / 45' /Türkçe/ İngilizce Altyazı

Yönetmen: Mustafa Ünlü, Selda Meral
Süryoyo, Mardin'de günbatımını anlatır. 92 yaşında bir dokumacı olan Merrin Hanım'ın, 70'li yaşlarında taş ustası Gebro ve telkari ustası Gevriye'nin, özgün basmacılığın kalan son temsilcisi 80'lik Nasra Hanım'ın bir yoru gününde belki de son ayinlerinden birinin öyküsü.

22 Ekim 2014
“FAUSTO ZONARO VE İSTANBUL” Türkiye / 2005/ 30' / Türkçe /İngilizce Altyazılı

Yönetmen: Özge Akkoyunlu
Fausto Zonaro, Oryantalist yazarlardan özellikle de Edmondo De Amicis'in “Constantinopoli”adlı kitabından çok etkilenir ve 1891'de dokuz günlük bir gemi yolculuğundan sonra İstanbul'a gelir. Zonaro'nun İstanbul'u farklı yönleriyle yansıtan resimleri, sanat ve saray çevrelerinin ilgisini çeker. “Ertuğrul'un Galata’dan Uğurlanması” adlı resmiyle II. Abdülhamit'in övgüsünü kazanır. “Ressam-ı Hazret-i Şehriyarî” unvanıyla “Saray Ressamlığı'' görevine getirilir. Şehzade Abdülmecid'e resim dersleri verir. Bundan böyle Avrupa, İstanbul'u ve Türkleri onun resimleriyle yakından tanıma fırsatı bulacaktır. İstanbul'da kaldığı süre içinde Türkiye konulu 1350 resim yapar. Fausto Zonaro 1910 yılında ülkesine dönmek zorunda kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder